Still I Rise
Maya Angelou’nun ‘Still I Rise’ını kendim için çevirdim. Sizler de okur, beğenirsiniz inş.
YİNE DE YÜKSELİRİM
Geçirsen de beni kara kaplıya
o kuyruklu ve buruk yalanlarınla,
hatta gel bir de bas istersen
kafamı çamurlara
ben, toz gibi, inadına,
yine de yükselirim.
Gücüne mi gitti nispetim?
Ne oldu, niye süzüldün?
Batmasın evimde hanlar hamamlarım
varmışçasına bu zengin kalkışlarım.
Aylar güneşler gibi
mede dönmüş cezirler gibi
diklenen pıtrak umutlar gibi
yine de yükselirim.
Çok mu göresin geldi beni kırık dökük?
Başım öne eğik, bakışım ezik?
Gözüm yaşlı, omzum düşük
Kalb-i viranımdaki kuşun sesi kısık
Ruhum yorgun, neşem bitik?
Çekilmiyor mu madiliğim?
Çekilmiyorsa işte anten: ben gülerim
varmışçasına altın madenlerim
arka bahçemde işlettiğim.
Nefretinle bu canımı da alırsın, biiznillah
yan bakıp kes beni, ona da elhamdülillah
vurursun beni özenli sözlerinin oklarıyla, eyvallah da,
sana batan bu havam gibi, alimallah,
yine de yükselirim.
İçine dert mi oldu kösnüllüğüm?
Ne oldu, çok mu şaşırdın,
elmas kaçmış gibi apış arama
döktüre döktüre oynamama?
Kara kaplı bir utanç çadırından
Yükselirim
Acıya kök salmış gelmişinden geçmişinden
Yükselirim
Siyah geniş bir deryayım, baktıkça çırpınırım
kabarıp kalkan iri medcezirime.
Hayın karanlık gecede prangamdan,
Dalgalanmayan berrak ve net şafaklara
Yükselirim
Ben bir kölenin vehm-i ümidiyim,
ata yadigarı hediyeler getiririm.
Yüksel
Yüksel
Yükselirim.